Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Türk Toraks Derneği Batı Karadeniz Şubesi iş birliği ile düzenlenen “6 Mayıs 2025 Dünya Astım Günü” etkinliğinde astım hastalığı hakkında bilgi verilerek korunma yolları anlatıldı.
Açılış konuşmasını Türk Toraks Derneği Batı Karadeniz Şube Başkanı ve Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ege Güleç Balbay’ın yaptığı etkinlik, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Astım hastalığı ile ilgili önemli bilgilerin paylaşıldığı etkinlikte; Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Elemanları; Arş. Gör. Dr. Gökçesu Çılga Köken “Astımın Epidemiyolojisi”, Arş. Gör. Dr. Büşranur Çelik “Astım Nasıl Bir Hastalıktır?”, Dr. Öğr. Üyesi Özlem Ataoğlu “Astım Nasıl Tedavi Edilir?” konu başlıklarında sunum yaparken, Arş. Gör. Dr. Muhsin Bal ise “Astım ve Hava Kirliliği İlişkisi” hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
Moderatörlüğünü Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pınar Yıldız’ın yaptığı programda doğru tedavinin önemi de vurgulanarak, hasta takibi ve bilgilendirmesinin gerekli olduğu anlatıldı.
Programda “6 Mayıs Dünya Astım Günü Basın Bildirisi” Paylaşıldı
Paylaşılan bildiride; “Astım, akciğer içi hava yollarında mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının daralması sonucu ortaya çıkan müzmin (kronik) bir akciğer hastalığıdır.
Dünyada 350 milyon kişinin astım hastası olduğu, her yıl 400 binden fazla kişinin ölümünün astıma bağlı olduğu bilinmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2023 yılı Ölüm ve Ölüm Nedeni istatistiklerine göre ise ülkemizde her 1000 ölümden yaklaşık 3’ü astım nedeniyle gerçekleşmiştir.
Görülme sıklığı ile neden olduğu engellilik ve ölümler, astım konusunda farkındalığın artırılmasının gerekliliğini ortaya koymuş olup bu bağlamda, her yıl, Mayıs ayının ilk Salı günü ‘Dünya Astım Günü’ olarak belirlenmiştir. Gün vesilesiyle dünyada ve ülkemizde astım farkındalığına yönelik etkinlikler gerçekleştirilmektedir.
Astım hastalarının tedavi ve yönetiminde dünya çapında rehberlik sağlayan bir platform olan Tüm Dünya’da Astıma Karşı Küresel İş Birliği (GINA) tarafından 2025 yılı için seçilen temaya uygun olarak ülkemizde Dünya Astım Günü’nün bu yılki teması "Astımda İnhaler Tedavi: Ne Kadar Doğru O Kadar Etkili" şeklinde belirlenmiştir. Dünya Astım Gününde, aile hekimleri başta olmak üzere çeşitli branştan hekimlerimize, eczacılarımıza, hemşirelerimize ve hastalarımıza yönelik etkinlikler düzenlenerek güncel astım tedavisi ve inhaler eğitimi ile ilgili bilgilerin güncellenmesi planlanmıştır.
Astımın Belirtileri Nelerdir?
Astım; tekrarlayan ve ataklar halinde gelen nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir.
Doğru tanı için yakınmaların değerlendirilmesinin yanı sıra solunum fonksiyon testlerinin yapılması ve geriye dönüşümlü bu hava yolu darlığının gösterilmesi önemlidir.
Astım Tedavi Edilebilir mi?
Astım tedavisinin amacı hastalığın yakınmalarının kontrol altına alınması ve hastanın yaşamını normale en yakın şekilde devam ettirmesidir. Hastalığın ağırlığına uygun ilaç tedavilerinin verilmesi; hastanın, verilen tedavileri önerilen şekilde ve doğru teknikle uygulaması; astım tetikleyicilerinden uzak durulması; birlikte seyreden diğer hastalıkların da tedavi edilmesi ile astımın belirtileri kontrol altına alınabilmektedir.
Uluslararası ve ulusal astım tanı ve tedavi rehberlerinde, son yıllardaki en önemli yenilik, 12 yaş ve üzeri hastalarda “nefes açıcı (kurtarıcı) ilaçların astım tedavisinde tek başına kullanılmaması, asıl tedavi edici ilaç olan inhaler kortizon ile birlikte alınması” önerisidir. Düzenli uygulanan tedaviyle astımlıların önemli bir kısmı iş ve okul dahil günlük yaşamlarına, herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler.
Astım ilaçlarının büyük bir kısmı nefes alma yolu (inhalasyon) ile kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçları içeren cihazların (inhaler) önerilen şekilde ve doğru bir teknikle kullanılması tedavinin etkin yapılabilmesi için çok önemlidir.
Astımı Kontrol Altında Tutmak İçin Astımlı Hastalar ne Yapmalıdır?
Astım kontrolü, kullanılan kontrol edici tedavi ile hastalığın gündüz ve gece yakınmalarının olmaması, kurtarıcı ihtiyacına gerek duyulmaması, günlük aktivitenin rahatça yapılabilmesi ve astım atağı yaşanmaması demektir.
Astım kontrolünü güçleştiren etkenler arasında; ilaçların doğru teknikle ve belirtilen düzende kullanılmaması, solunum yolu enfeksiyonları, alerjenler, sigara dumanı ve kimyasallar gibi tetikleyicilere maruz kalmak sayılabilir.
Yapılan çalışmalar, astımın kontrolünü kolaylaştıran bazı faktörleri ortaya koymuştur. Bu faktörler arasında; tütün ve tütün ürünlerinin kullanılmaması, sağlıklı ve dengeli beslenilmesi, düzenli egzersiz yapılması, obez hastaların kilo vermesi, solunan ortam havasının temiz tutulması ve hastaların, ilaçlarını doktorun önerdiği şekilde kullanması yer almaktadır.
Astım kontrolünün sağlanmasında, astım yakınmalarını arttıran faktörlerin belirlenmesi, bu faktörlerden uzak durmanın sağlanması ve düzenli takip altında tedavinin sürdürülmesi önem taşımaktadır.
Astımda Doğru İnhaler Kullanımının Önemi Nedir?
Astım hava yollarını etkilemektedir ve dolayısı ile verilen ilaçların hava yoluna ulaşması gereklidir. İnhaler yolla verilen tedaviler, hava yollarına yani hastalığın olduğu yere doğrudan ulaştırılmaktadır. İnhaler yolla uygulama, astım ilaçlarının çok daha düşük dozlarda ve etkili şekilde verilmesine olanak sağlamaktadır. Düşük doz kullanım, beraberinde çok daha az ilaç yan etkisi anlamına gelmektedir. İnhaler ilaçların bu olumlu sonuçları için doğru şekilde kullanımı da çok önemlidir. Ancak yapılan araştırmalar, pek çok astımlı hastanın, sprey tipi veya kuru toz şeklindeki inhaler cihazını doğru teknikle kullanmadığını göstermiştir. Doğru uygulanmadığında, ilaç, akciğerlere yeterli miktarda ulaşamayacağı için tedavi de etkili olamayacaktır.
Bu nedenle hastaların bu ilaçları nasıl kullanacaklarını bilmeleri, cihazları doğru kullanıp kullanmadıklarını her başvuruda hekime kontrol ettirmeleri çok önemlidir. Bu kapsamda T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü; Türk Toraks Derneği ve Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği iş birliği içerisinde her inhaler cihaz tipi için çekilmiş videolar da mevcuttur. Ana prensip, cihaz içindeki ilacı solumaya hazır hale getirdikten sonra uygulanması gereken doğru nefes tekniğine dayanır. Öncelikle, nefes sonuna kadar verilir. Daha sonra, ilaç cihazdan çekilirken veya püskürtülürken derin bir nefes alınır. Bu nefesin sonunda, ilacın akciğerlere yerleşmesini sağlamak için 10 saniye boyunca nefes tutulur. Son olarak, cihaz ağızdan çekildikten sonra nefes burundan verilir. Kortizon içeren tüm cihazların kullanımı sonrası ağız ve boğaz, su ile gargara yaparak çalkalanmalıdır.
Tüm sağlık çalışanlarını ve hastalarımızı bilgilerini güncellemek için eğitim faaliyetlerimize bekliyor, eğitim gereçlerini web sayfalarımızdan bulabileceklerini hatırlatıyor, hastalarımızı aile hekimlerinden danışmanlık almaya davet ediyoruz.”
Programda, https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/dokumanlar-kronikhastaliklar.html” internet adresindeki bilgilere de yer verildi.