?Hiçbir şey yoktan var,vardan yok olamaz? Determinizm felsefesi ise; ?Birşeyin başlangıcını bilirseniz sonucunu da yaklaşık olarak tahmin etmek güç olmaz?
Çarşaf gibi serilen Suriye topraklarında bilmem ne baharından sonra ortaya çıkan çatışma ve bölünme süreci, eni sonunda herkesin kabul edeceği ?yaklaşık? Suriye bütünlüğü haline gelmeye başladı.
Dün masalar kurulurken parçalanma sonrası paylaşılacak alanlar için,bugün toprak bütünlüğü ve çatışmasızlık bölgeleri ile Esadın yerinde kalmasını bir yerde garantileyen anlaşmalar yapılıyor.
Astana?da gerçekleşen üçlü zirvede ( Rusya-İran ?Türkiye )bu anlaşma sağlandı. Sonuç ilginç ve anlaşılır bir dille anlatırsa;güzel ve tahmin edilenden öte gelinmesi gereken yer.
Başlarda dünyanın jandarması ABD ile birkaç Avrupa ülkesinin ısrarla üzerinde durduğu volkan çekirdeği Suriye?nin son zamanlarda kimi şeyleri kabul edip uzak durması ,detayın anlaşılamaz yönünü ortaya koysa da, beklentilerin aksine sessizliğe hakim, bırakmışlığı gösterir gibi.Avrupalı zihniyetin çekilmesi ile yavaş yavaş çekilen sularda ciddi ve korkunç görüntünün izleri de ortaya çıkmaya başlkadı.
Önlem alınması gerekiyordu;işte yukarıda bahsettiğimiz anlaşma ile bir nevi ?sakin olalım?a gelindi. Onca kayıp,onca masraf ve onca gözyaşından sonra değiştiremeyeceğin şeyler için savaşmanın boşluğunu anlayabildiler. ?Sonunu düşünen kahraman olamaz? sözü hayatın kimi şartları için geçerlidir. Siyasal anlamda bunu kullanırsanız sadece kendinize değil çevrenize de zararlarınız olur.
Nitekim Suriye kıskacında ?bizim de rol almamız gerekir? düşüncesi ile yola çıkan siyasetin kimi akıllar; Esadın kontolüne bırakılan yerlerde geri adım atmak zorunda kaldı.Parmağını şıklatarak Şam?a kadar gideceğini düşünen zamanın Bakanının yanılgısı sonumuzu düşünmeden attığımız her adımda kahraman yerine geri çekilen haline geldik.
Almanya?nın üzerimizdeki Avrupa birliğini gösterek yaptığı baskılar ötesinde Irak?taki referandum hareketine ?mmmm..sacit!?der gibi gergin gergin parmak göstermenin işe yaramadığını görmek zorunda kaldık. Yapılacak olanları determinizmin felsefesi içinde görmezseniz Aristotales?in tespitine gelmiş olursunuz;orada vardıysanız varsınız yoktuysanız hiç var olmazsınız?
Aceleye getirilen dış politika da ne yazık ki hep ikilemde kaldık;hükümet danışmanları akıllılar çoğu şeyleri görmek yerine kendi yumruğunu sert olduğunu düşünerek verdikleri akılla, bugün bizi olacağımız yer değil de bizi koyacakları yerde olmamızı sağladı. İkilemin en kritik noktası ;bundan sonra atılacak her adımda bizi kimsenin çok ırgalamayacağı.
Avrupalı kendi içinde birliğinin çözülmesi ile uğraşırken biz ,yaprak kıpırdamayan yaz havasına döndük;?sen şunu yaptın !yok sen bunu yaptın!.. Akılların tutulması da bu sebeple olmalı ki siyasi rakibi parti olarak hedef almak yerine, kişi bazında kimi davranışlarını basit diyaloglarla ortadan kaldırmaya çalışmak da buradan geliyor. Selam ve Saygılarımla
