Hesap Uzmanı Bülent Soylan, Türkiye?nin gündemindeki bazı dev kurumların Varlık Fonu?na devredilmesini Düzceliler için yorumladı. Soylan, iyi niyetle kullanılmazsa ileride sorunlar yaşanabileceğini vurguladı. Varlık fonuna seçilen yönetimin hiçbir fonksiyonu olmayacağını iddia eden Soylan asıl kararı siyasi iradenin vereceğini söyledi, ? Ben yaptım oldu modelinin bir başka şekli? dedi.
Ziraat Bankası, Halk Bank, BOTAŞ, Türkiye Petrolleri AO, PTT, Borsa İstanbul ve Türksat'ın sermayelerinde bulunan Hazine'ye ait hisselerin tamamı, Türk Telekom'un yüzde 6.68 oranındaki Hazine'ye ait hissesi ile Eti Maden ve Çaykur'un TVF'ye aktarılmasına karar verildiği Resmi gazetede yayınlanmıştı. Başbakanlık tarafından yapılan açıklamada, devredilen şirketlerin yönetim ve işletme politikaları ile iş planlarının, yatırım ve büyüme stratejilerine uygun olarak devam edeceği belirtilmişti.
Maliye Bakanlığı eski Hesap Uzmanı Bülent Soylan dün akşam Ana haber bültenimize telefon ile bağlanarak bu dev kurumların Varlık Fonuna devredilmesini değerlendirdi.
HÜKÜMETE KARŞI NE KADAR DİRENEBİLİRLER?
Varlık fonunu ? ağzı açık bir torba? olarak nitelendiren Soylan, içinde bulunduğumuz OHAL sürecinde çıkan kanun hükmünde kararnamelerle yükte hafif pahada ağır ne varsa bir gece de o torbaya konulabileceğini belirtti.
Soylan, ? Biz de biliyorsunuz son zamanlarda bir tek modası çıktı. Her şeyi ek elden idare etmek gibi bir gelişme var. Ekonomide para edecek servetlerden ne varsa bir torbaya koyup ondan sonra ben bunları istediğimi gibi alırım satarım, kiralarım, artık akla ne gelirse her şeyi yapabilirim. Bu kurumlar bir milli fon içinde biriksin, sonra onun başına dört kişi beş kişi koyalım, gerçi onlar da ne kadar ehildir tartışması yapılıyor ama ne kadar ehildirden ziyade bunu izleyebilecek olan hükümete karşı ne kadar direnebilirler, ne kadar hayır öyle değil doğrusu budur diyebilirler onu tartışmak lazım.? Dedi.
YÖNETİCİLERİN BAŞINDAKİ YÖNETİCİ NE İSTERSE YAPABİLİR
Türkiye?nin gelir getiren kurumlarının tek tapu haline getirilip birleştirildiğini söyleyen Soylan, ?Yönetimleri tek, patronları tek, İstanbul Borsasını falan yere kiraya verdim, THY?yi falan kişiye sattım diyerek yapabiliyorsunuz. Her ucu açık bir model. Ne kadar doğru ne kadar yanlıştır bunu zaman içinde göreceğiz. Yöneticilerin başındaki yönetici ne isterse yapabildiğine göre bazı işlemlerde bir sürat sağlar. Ama o sürat bazen felakete yol açarsa, tabi ki istenmeyen sonuçlarda olabilir.? Şeklinde konuştu.
Önemli olanın bu kurumların başına getirilen kişilerin doğruyu yanlışı görebilmeleri olduğunu vurgulayan Soylan, ? bu kişileri seçen hükümet olduğu için beğenmezse aleyhte oy vereni çıkartır başkasını koyar. Yani oradaki yönetimin hiçbir kıymeti yok.? Dedi.
BEN YAPTIM OLDU MODELİNİN İDEAL ŞEKLİ
Soylan açıklamalarına şöyle devam etti:
?Denetim konusunda hiçbir kuralı yok. Sadece bir bağımsız denetçi denetleyebilir. Piyasada binlerce bağımsız denetçi var. Bunlardan birine yaz bakalı kardeşim bir rapor dendiğinde nasıl bir denetçi çıksın da bu bizim milli çıkarlarımıza aykırıdır desin. Dese bile kanunen sorumlulukları yok. O yöneticiler biz karar verdik diyecek ama asıl arkasındaki siyasi irade karar verecek. Ucu dört yönden açık bir model, bütün mesele iyi niyetle ve ihtiyaca göre kullanılması, eğer kullanılmazsa hiçbir sigortası yok, hesabı da yok. Ben yaptım oldu modelinin en ideal şekli.?
