Düzce 1999 yılında il oldu, 3 yıl sonra da hani siyasilerin hep ağzında bir laf vardır ya ? tek partili dönem? işte Düzce tek partili dönemle il olduktan sonra tanıştı. İl olduğundan bu yana Düzce aynı partinin siyasetçileri tarafından yönetildi. Şehre hizmet noktasında, siyasilerin ve belediye başkanlarının takdir ettiğim tarafları olduğu kadar, eleştirdiğim yönleri de oldu.
Bu şehirle ilgili eleştirilerim, ?daha iyisi olmalı? üzerine kuruludur.
1999 yılında yaşanan iki büyük deprem felaketinin ardından şehrin ruhunda ve kimliğinde kayıplar yaşandı. Sıradan bir şehir olamaz,olmamalı dediğimiz Düzce öyle bir sıradanlaştırıldı ki buna gerçek Düzceliler bile şaşırdı ama kimsenin sesi çıkmadı, sadece uzaktan izlemekle yetindi.
Düzce sıradan bir şehir olmamalı.
Sıradanlık denilen hastalığı bu şehre bulaştıranlar, hesabını veremeyecekleri bir vebalin altındadırlar.
Şehirlerin genleriyle oynandığında o şehir yok olur. Şehrin bir kimliği, ruhu, kişiliği, değerleri vardır. Şehir, aynı zamanda içinde yaşadığı insanlara da kimlik sunar. Dolayısıyla şehrin kodlarıyla oynandığında bu kimlik ve ruh kaybolur. Düzce?de son yıllarda bu ruh kayboldu. Sanki son yıllarda bu şehirde sadece kuru gürültü var icraat yok.
Yarın artık bugündür dediğimizde Düzce için hep birlikte başarmak hiç de zor değil. Düzcelilik Ruhu?nu yaşatmak için hep zirvede olmak ve başarmak lazım. Düzceli olan ve kendisini Düzceli hisseden herkes bunun bilincine varmalı kalpler tek yürek olarak Düzce için atmalı, bu coşkuyla en zor anlarımız da bile zorlukları yenmeyi bilmeliyiz.
Bugünden itibaren Düzce için, başarmak için hep birlikte el ele olalım, Düzce?de yaşamak kadar, ruhumuzda özümüzde Düzce?yi yaşayalım ve yaşatalım. Düzcelilik Ruhu?nu gelecek nesillere taşıyalım.
****
Son günlerde MHP ile Ak Parti arasında yaşanan söz düellosuna kimileri karşı çıkıyor ancak ben sonuna kadar katılıyorum. Neden derseniz, iktidar partisi hizmet için vardır,seçilir, muhalefet şehri için doğru yapılanı destekler, yanlışı ya da eksiği eleştirir. Düzce?ye hizmet yapılıyor mu ya da gereken yapılıyor mu tartışmalarında eğer iktidar partisi mensupları bile ? bugüne kadar Düzce hak ettiğini alamadı? öz eleştirisinde bulunuyorsa, muhalefete burada eleştirme hakkı doğar. Muhalefet eleştirir, iktidar çıkar yaptık ya da yapamadık diye kendini savunur. Onun için bel altı söylemlerin dışında şehir için yapılan her türlü ?sözlü? atışma belki iktidarı hizmet konusunda ateşler, hırslandırır. Bu da muhalefetin gördüğü eksikleri dillendirmesiyle olur.
