Korona Sonrası Yeni Dünya Düzeni

Yakın dostlar ile tartıştığımız konulardan biriydi yeni dünya düzeni.

Uzun zamandır iki büyük dünya savaşının sonucu olarak kurulan Birleşmiş Milletler, dünyada adaleti, dolayısıyla da güveni kaybetmişti.

Cumhurbaşkanımızın uluslararası her platformda gündeme getirdiği "Dünya beşten büyüktür" sözü, bir nevi ezilen mazlumların isyanıydı.

Koronavirüs de bu konuya son noktayı koydu.

Laboratuvarda mı üretildi, doğada mı türedi, orasını tarih yazacak.

Ama önemli olayların, önemli sonuçları olur.

Ok yaydan çıktı. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Teknolojinin, özellikle iletişimin güçlenmesi ile ulus devletleri ayakta tutan eski sistem ekonomi, eğitim ve sağlık çöktü.

Geldiğimiz durumu tek tek ele alırsak, dünya ekonomisinin atar damarı dolar olmuştu.

Korona gösterdi ki, nakit para mikrop veya virüslerin yayılmasında öncülük ediyor.

Öyleyse artık sanal paraya geçilmeli.

Her ne kadar, dolar üzerinden dünyaya hükmedenlerin korkulu rüyası olsa da, sanal para bir nevi takas sistemi.

Muhtemelen ölçüsü altın karşılığı sanal para olacak. 

Bazı ekonomistler, bilinen altın stoklarının paraya dönüştürülüp, herkese birer sanal altın cüzdanı verileceğinden bahsediyorlar. 

Devletlerin stoklarında bulunan kayıtlı altın stoğunu değerlendirip ölçü olarak kullanmak mümkün.

Ancak doğada, toprak altında bulunan altın stoklarının karşılığını, yani aslan payını kim alacak, onu zaman gösterecek.

Eğitim sistemi de çöktü. Körpe beyinlere en verimli çağlarda, ne var ne yok doldurup, yarış atı gibi, belki hiç kullanılmayacak bilgiler ile liyakatı ölçmenin verimi artırmadığı gün gibi aşikar!

Artık tüm dünya, kamu personelini en aza indirerek, eğitim yarışından vazgeçiyor.

Her taze beyni, kabiliyeti ve arzusu ölçüsünde çalıştırabilen özel sektöre istihdam sağlayacak eğitim sistemi gelişiyor.

Yeni dünya düzeninde bilinen bilgileri makineler çok iyi kullanıyor.

O nedenle çocuklarımıza, inançlara, gelenek göreneklere bağlı, özgür düşünme, birlikte çalışma gibi daha insani şeyler ögretmeliyiz ki yapay zekayla, robotlarla mücadele edebilsinler.

Aksi takdirde, robotların hizmetçileri olurlar ki, bu da insanlığın köleleşmesine ya da yok olmasına neden olur.

Korona, ulus devletlerde sağlık sisteminin ne kadar büyük sorun olduğunu gözler önüne serdi.  

Dünyanın en büyük rantını yiyen sağlık sektörü de güven kaybetti.

Doktor bir dostumla sohbet ederken. "İbrahim Bey, bilimin icat ettiği iki ilaç vardır. Biri aspirin, diğeri de penisilin. Diğer ilaçlar bir tarafı tamir ederken diğer tarafı bozuyor." demişti.

Bilim dünyası korona ile mücadele ederken, asıl tedavinin insanın kendisinde olduğunu itiraf etti.

Yaradan öyle bir yaratmış ki insanı, yanında gönderdiği kitaba sarılan kendini daha kolay koruyabiliyor.

Korona ile yatıp korona ile kalktığımız bu günlerde okuyup izlediklerimden çıkardığım sonuca göre yeni dünya düzeninde koruyucu hekimlik daha önemli olacak.

Evet, gelecekte yapay zekayı ve robotları kullanabilmenin yolu inançtan ve yaşanmışlık tecrübesi olan gelenek ve göreneklerden geçecek.

Allah-u Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de Peygamberimiz hakkında,

“Ve şüphesiz sen büyük bir ahlak üzerindesin.” (Kalem, 68/4) diyor,
Allah Resulü de "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” (Muvatta, Hüsnü’l-Hulk, 8; Ahmed b. Hanbel, 2/381) diyorsa herşey çok açık değil mi?

Yeni dünya düzeninde, gelenek ve göreneklerini muhafaza eden, ahlaka önem veren, ahlaklı yöneticilerin hakim olduğu devletler kazanacak.

Bütün bunlara rağmen, insanlık üzerinde tanrılık taslayan küresel şeytanlar planlar yapıyor.

Önümüzdeki hafta bu planları tartışmak üzere...

Kalın sağlıcakla....


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!
OKUYUCU YORUMLARI
1.05.2020
13:21

Teşekkürler Hocam

Katılıyorum   Katılmıyorum
%70,97
Uğur İvegener
1.05.2020
10:44

Kaleminize sağlık hocam Çok güzel değinmişsiniz konunun özüne

Katılıyorum   Katılmıyorum
%80,00
Yasin Dilmen


Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://www.duzcetv.com sorumlu tutulamaz.