TAVUK KÜMESLERİ !

Tavuk kümeslerinin %90?nı ruhsatsızmış! Ne demek bu?

Önemli olan tavuk kümeslerinin ruhsatsız oluşu mu, kokması mı?

Kümesler ruhsatsız olduğu için mi kokuyor?

Ruhsatı olan tavuk kümesleri kokmuyor mu?

Kendimize şu soruyu sormalıyız?

Biz ne istiyoruz?

Varsa eğer hatamız nerede, Devlet ne yapmak istiyor?

Düzce?de tavuk kümesi sahibi olanların binalarının ruhsatlı veya ruhsatsız oluşu sadece devleti ilgilendirir. Vatandaşı ise kümesten gelen koku ve sinek ilgilendirir. Koku veya sineklenmeye sebep olmayan hiçbir tavuk kümesinden, aklı başında olan hiçbir vatandaş rahatsız olmaz.

Tavuk kümesleri ruhsatlandırılmış, koku ve sineklenme yoksa, vatandaş ve devletle ilgili bir sıkıntı yok demektir.

Tavuk kümesleri ruhsatsız ama koku ve sineklenme yoksa vatandaş açısından yine sıkıntı yok, ama devletin ruhsat denetimi konusunda eksiği var demektir.

Tavuk kümeslerinin ruhsatı var ama koku ve sineklenme de varsa, vatandaş bu durumdan şikayetçi olur. Devletin burada denetim açısından eksiği var demektir.

Geçtiğimiz akşam yerel bir Tv de Düzce?nin Gölormanı köyünde yapılmış olan bir tavuk entegre tesisi ile ilgili haber programını izledim. Herşey tas tamam yapılmış. Kümeste o an tavuk yok. Temizlik yapılıyormuş, koku yok, sineklenme de yok. Tavuk gübreleri depolanıyormuş. Gübre, depoda iki ay bekletiliyormuş. Bekletilen gübre, köydeki vatandaşlara köyün en az 500 m. uzaktaki tarlalara dökmeleri şartı ile veriliyormuş!

Düzce haritasını önüme koydum. Gölormanı köyünün güneyinde başka herhangi bir köy görünmüyor. Gölormanı köyü rüzgarı herhalde kuzey taraftan alır? Tavuk kümesi yapılması için de herhalde en uygun yerdir diye düşündüm!

Mesela; Böyle bir tavuk kümesi veya entegre tesisini Turaplar, Ozanlar, Kuşaçması, Kaymakçı, Aynalı, Yeni Aynalı veya Hatipli Ketenciler köylerinde kurulmasını oranın halkı ister mi? Çünkü rüzgar kuzeyden veya batıdan eser, güneydeki ve doğudaki yerleşim yerlerinde ikamet eden vatandaşlar bu işten rahatsız olurlar!

Tv de haber programını yapan arkadaş, diğer kümeslere de giderek orada da bir program yapsa iyi olur! Bakalım orada da aynı manzarayı görebilecek mi? Köy yerlerinde enteresan olan bir şey var. Vatandaş, üretici durumda olan komşusu ile kötü olmamak için sesini çıkarmıyor! 

Konu ile ilgi olarak ben de köylerdeki tavuk kümeslerinden bazılarını gezdim ve inceledim. Ruhsatının olup olmadığını bile sormadım. Öyle tavuk kümesleri var ki görüntü olarak çok da al benisi yok. Modern bir görüntüsü de yok ama tedbirini almış. Koku yok veya yok denecek kadar az. Ama aynı köyde bir başka tavuk kümesinin yanından kokudan geçemiyorsunuz!

Kokudan ve sinekten rahatsız olan vatandaşa bir bakıyorsunuz, evi tavuk kümesinin dibinde. Evi yapan mı yaklaşmış kümese, tavuk kümesini yapan mı yaklaşmış eve ayrı bir problem. Biraz üzerine gitsen ortaya çıkacak manzarayı tahmin etmek çok zor değil!

 

 Öbür taraftan, koku ve sineğe karşı tedbirini alan üretici de haklı olarak diyor ki benim kimseye verdiğim bir zararım yok, tedbirimi almışım, Devlete karşı olan vergi mi de veriyorum. Tedbir almayan üretici firmanın tedbir alması için devlet gereğini yapsın. O da haklı.

Şikayetçi olan bir başka vatandaşa kulak veriyorsunuz, evi tavuk kümesinden çok uzaklarda. Diyor ki günün belli saatlerinde öyle bir koku geliyor ki ne bahçede, ne balkonda oturamıyorsunuz. Kapılar, pencereler açıksa derhal kapatmak zorundasınız. Gidiyorum sabahtan akşama kadar orada vakit geçiriyorum, maalesef vatandaş haklı.

Vatandaş diyor ki! Ben kokudan ve sinekten rahatsız oluyorum. Resmen şikayetçi olsam üretici firma şu kadar işçi çalıştırıyor ve bir çok insan işinden, üretici de kazancından olacak. Şikayetçi olmasam kokudan son derece rahatsız oluyorum. Hiç kimse, bir başkasının işinden olmasını istemez, ama ömür boyu da pis koku ile yaşamaya hiçbir kimse mecbur edilemez ki diyor. Vatandaş haklı.

Siyasetçi köye gittiğinde, kokudan ve sinekten rahatsız olan vatandaş, siyasetçinin yolunu kesiyor. Bu kokuyu ortadan kaldırmazsanız diye bir başlıyor konuşmaya ve söylemediğini bırakmıyor. Vatandaş haklı.

Tavuk besiciliği işini yapan bir arkadaşla konuşuyorum, diyor ki! Ne yaparsan yap, bazı zamanlarda, az da olsa koku olur. Buna da zaten kimse sesini çıkarmaz, ama o zaman da alınması gereken tedbir bence şu olmalıdır. Haritayı önünüze koyarsınız. Rüzgarın hangi yönden estiğini öğrenirsiniz. Çizersiniz kırmızı çizginizi. Dersiniz ki bu çizginin içinde kalan yerleşim yerlerinde tavuk kümesi yapmak yasak. Bunun dışındaki yerlerde de yapılacak olan tavuk kümesi veya entegre tesisi ancak şu şartlarda yapılır!

Doğru ise şayet Bolu ve Sakarya illeri bu işi çözmüş! İlin mülki amiri bu işle ilgili bir komisyon kurar. İsterse basını da yanına alır. Bir gün Bolu, bir gün de Sakarya iline giderek bu işi yerinde görür ve inceler.

İdareciler ve siyasetçiler tavuk kümesi yapmak isteyen üreticilere sanki mani oluyorlarmış şeklinde bir algı oluşumuna neden fırsat verirler?

Ne demişler? ?Halep ordaysa arşın burada!? 

Hoşça kalın.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu köşe yazısına henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://www.duzcetv.com sorumlu tutulamaz.