Anlatacak hikâyeniz kaldı mı?

 

Seçim sandığına gitmeye 30 gün kaldı. Neresinden bakarsak bakalım 1 Kasım seçimleri AK Parti'nin seçimi olacak.

 7 Haziran?da çizilen karizma tamir edilerek seçmenAK Parti'yi yeniden tek başına iktidar yapacak mı? Yoksa iniş devam edecek mi? Önümüzde duran soru budur.

Taraflı tarafsız bütün kamuoyu anketleri AK Parti?nin 1 Kasım?da tek başına iktidar olma şansının bıçak sırtında olduğunu gösteriyor.

2002 yılından beri girdiği bütün seçimlerde oylarını artıran;2011 Haziran ayında yapılan genelseçimlerde toplam seçmenin yüzde 50?sinin desteğini alan parti ne oldu da bugün tökezlemeye, ona oy veren milyonlarca seçmeni kaybetmeye küstürmeye başladı. Neden?

Sihir niye bozuldu?

Oysa AK Parti 2002 yılında yola çıktığında bagajında Türkiye?yi kucaklayacak çok güçlü bir hikâyesi vardı.

Her 10 yılda bir yapılan darbelerde yara bere içinde kalmış bir toplum,90?lı yıllarda sorgusuz sualsiz kuytu köşelerde infaz edilen insanlar,28 Şubat  post modern darbesi ile mağdur edilen milyonlar? Çöken bir ekonomi?

İşte tamda umudun tükenmeye başladığı  oanlarda  AK Parti?nin hikayesi başladı?

? Yaratılanı severiz yaratandan ötürü? sözcüğü  ile Türk, Laz , Çerkez, Kürt, Sünni, Alevi, Boşnak, Gürcü? Kısaca bu ülkenin horlanmış, ötekileştirilmiş milyonları, hikayenin  anlatıcısı Recep Tayyip Erdoğan?a inandı, güvendi.   Herkes anlatılan hikâyede bir parça kendini buldu. Hikayeyi anlatan içimizden biriydi. Anlattığı senin, benim, bizim hepimizin hikayesiydi.

Destek verirsek Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasaklarla mücadele edilecekti.

Destek verirsek AK Parti iktidarında toplumun tüm kesimleri yasalar  karşısında eşit olacak,  kimse inancından, etnik kökeni, giyim ve kuşamı yüzünden dışlanmayacaktı.  ? İnsanı yaşat ki devlet yaşasın ?  felsefesinden hareketle, İnsanı merkeze alan yeni bir sistem kurulacaktı.

Nitekim öyle de oldu?

İşte bu bizim hikayemiz diyen milyonlarca seçmen AK Parti?ye büyük destek verdi ve onu  2002 yılında tek başına iktidar yaptı.AK Parti iktidarı ile her alanda büyük bir dönüşüm yaşandı. Vesayet düzeni  sivil siyaset lehine geriletildi. Görmezden gelinmiş bir çokkronik sorunun üzerine gidildi. Bu alanlarda büyük bir dönüşüm yaşandı. Sağlıkta, yolsuzluk ve çetelerle mücadelede büyük adımlar atıldı. Yasaklarla mücadelede köklü dönüşümler sağlandı. Seçmen attığı her olumlu adımda Ak Parti?ye bu süreç boyunca büyük destek verildi.

Kırılma ve kopuş

Ne olduysa 2011?den sonra oldu.  Toplam seçmenin yüzde 50 desteğini alan AK Parti, önce yeni anayasa vaadinde vazgeçti. Ve ardından AKParti ile hikâyesi arasında bir kırılma yaşandı. Özellikle Gezi Süreci ile başlayan ve 17-25 Aralık ile doruk noktasına ulaşan dönemde Ak Parti inisiyatifi kaybetti. Yolsuzlukla mücadele bir kenara bırakıldığı gibi, partiye yolsuzluk çamuru bulaştı.

Milyonlarca dar gelirli yurttaş, ballandıra ballandıra  anlatılan yükselen  milli gelirden yeteri  kadar pay almadı. Yoksullukla mücadele fakir fukara insanlara dağıtılan kömür makarna poşetlerinden öte gidemedi. En azından kamuoyunda böyle bir algı oluştu.

Adı adaletle başlayan parti ADALETİ bir kenara bırakarak sadece kalkınmaya endeksli bir anlatıma geçti. TOKİ inşaatları HES?ler, duble yollar anlatıla anlatıla bitirilmedi.

AK Parti yaşanan her gelişmeyi, yapılan her eleştiriyi  kendisine dönük bir operasyon olarak değerlendirdi. Ve yasaklarlamücadeleyi bir kenara bırakarak giderek daha otoriter bir tutum almaya başladı. Vesayet savaşlarında Ak Parti?ye kredi açan seçmen, 7 Haziranda verdiği desteği geri çekti.

Seçimlere 30 gün kaldı. Hikaye yeniden yazılabilecek mi?

 7 Haziran seçim sonuçlarından gerekli derslerin alındığı şeklindeki yaygın medyada değerlendirmeler yapılsa da, pratikte ders çıkarıldığına dair işaretler ne yazık ki hala görünmüyor.

Sandığa gitmemize 30 gün kala AK Parti ülkedeki gerilimi azaltacak, akan kanı durduracak, politik tıkanıklığı aşacak ve toplumun yarınlarına ilişkin anlamlı kapsayıcı yeni bir hikâye yazma yerine; dışlayan ve ötekileştiren söylemede hala ısrar ediyor. Dışlandığını düşünenlerin sayısı her geçen gün artıyor.

AK Parti bu haliyle 1 Kasım akşamı HDP?yi barajın altında bırakarak  30- 40 vekil HDP?den, MHP?ye kanca atıp 20-30  vekil MHP?den  alarak  tek başına iktidar olmanın hesaplarını yapan bir parti görünümünden hala kurtulamıyor.

Yazık. Hikayenin sonu böylemi olacaktı?


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu köşe yazısına henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan https://www.duzcetv.com sorumlu tutulamaz.