Halk arasında grip olarak bilinen influenza, her sene milyonlarca insanı etkileyen, özellikle sonbahar ve kış aylarında yaygınlaşan ciddi bir solunum yolu enfeksiyonudur. Fakat influenza hakkında dolaşan birçok yanlış bilgi, hastalığın doğru yönetilmesini ve engellenmesini zorlaştırabilmektedir. Mevsimsel bir sağlık problemi olmanın ötesinde, ciddi komplikasyonlara sebep olabilme ihtimali taşıyan bu virüsle alakalı doğru ve güncel bilgiye sahip olmak, kendimizi ve sevdiklerimizi korumanın ilk aşamasıdır.
Grip ve Soğuk Algınlığı Aynı Şeydir
Bu, en çok düşülen hatalardan bir tanesidir. Her ikisi de solunum yolu enfeksiyonu olsa bile farklı virüslerden kaynaklanır ve belirtileriyle seyri son derece farklıdır. Soğuk algınlığı çoğunlukla daha hafif seyreder; burun akıntısı, hapşırma ve hafif boğaz ağrısı gibi semptomlarla kendini gösterir ve yavaş yavaş başlar. İnfluenza da aniden başlayan yüksek ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı, titreme, kuru öksürük ve belirgin halsizlik gibi belirtilerle kendini gösterir. Grip, kişiyi günlerce yataktan kalkamayacak kadar zayıf düşürebilirken, soğuk algınlığı çoğunlukla ayakta atlatılır. İnfluenzanın zatürre gibi hayatı tehdit eden ciddi komplikasyonlara sebep olma tehlikesi de soğuk algınlığına nazaran çok daha yüksektir.
Grip Aşısı Gribe Sebep Olur
Grip aşıları, ölü veya zayıflatılmış virüsler içerir. Dolayısıyla aşıların gribe sebep olması biyolojik olarak mümkün değildir. Aşının ardından görülebilen hafif ateş veya kas ağrısı gibi yan etkiler, aslında bağışıklık sisteminizin aşıya cevap verdiğinin ve antikor ürettiğinin bir göstergesidir. Bu semptomlar çoğunlukla 1-2 gün içerisinde kendiliğinden geçer. Grip aşısı, özellikle kronik hastalığı olanlar, 65 yaş üstü kişiler, hamileler ve küçük çocuklar için kritik önem taşır ve gribe bağlı ciddi komplikasyon riskini önemli oranda azaltır.
Antibiyotikler Gribi Tedavi Eder
Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyonlara karşı etkilidir. İnfluenza da bir virüsün sebep olduğu bir hastalıktır. Bundan dolayı antibiyotiklerin grip tedavisinde hiçbir yeri yoktur. Gereksiz antibiyotik kullanımı, vücut direncini düşürebilir ve antibiyotik direncine sebep olarak gelecekteki bakteriyel enfeksiyonların tedavisini zorlaştırabilir. Grip tedavisinde doktor önerisiyle kullanılan antiviral ilaçlar, belirtilerin hafifletilmesine ve hastalığın süresinin kısaltılmasına sebep olabilir. Fakat bu ilaçların etkili olabilmesi için belirtiler başladıktan sonraki ilk 48 saat içerisinde kullanılması önemlidir.
Sağlıklı ve Genç Kişilerin Aşı Olmasına Gerek Yoktur
İnfluenza, yaş veya sağlık durumu fark etmeksizin herkes adına risklidir. Genç ve sağlıklı kişiler hastalığı daha hafif atlatabilse bile virüsü risk sınıfındaki bireylere bulaştırarak onların hayatını riske atabilirler. Aşı olmak yalnızca bireysel bir korunma tekniği değil, ayrıca bir toplum sağlığı sorumluluğudur. Toplumsal bağışıklık olarak bilinen bu durum, aşılanma oranının artmasıyla virüsün yayılmasının yavaşlamasını sağlar.
Korunma ve Tedavide İzlenecek Doğru Adımlar
İnfluenzadan korunmanın en başarılı yöntemi her sene rutin olarak grip aşısı olmaktır. Aynı zamanda, kişisel hijyen kurallarına uymak da büyük önem taşır.
-
Ellerinizi Sık Sık Yıkayın: Su ve sabunla en az 20 saniye ellerinizi yıkamak, virüslerin yayılmasını engellemeden önemlidir.
-
Sosyal Mesafeyi Koruyun: Hasta bireylerle yakın temastan kaçınmak kritiktir.
-
Yüzünüze Dokunmaktan Kaçının: Göz, burun ve ağız, virüslerin vücuda giriş kapılarıdır.
-
Sağlıklı Yaşam Tarzı: Dengeli beslenme, düzenli uyku ve aktivite, bağışıklık sisteminizi güçlü tutarak hastalıklara karşı direncinizi artırır.
Hastalığa yakalanmanız dahilinde de bolca sıvı tüketmek, dinlenmek ve semptomatik tedavi uygulamak önemlidir. Belirtileriniz şiddetliyse veya risk grubundaysanız muhakkak bir hekime başvurarak profesyonel tıbbi destek almalısınız. İnfluenza hakkında doğru bilgi sahibi olmak ve gerekli tedbirleri almak, bu mevsimsel hastalığı en az hasarla atlatmanın anahtarıdır.