Küçük bir damlanın doğru damlatıldığı takdirde çocuk göz tedavisinde büyük bir fark oluşturabileceğini vurgulayan Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Rıza Cenk Çelebi, "Göz hastalıklarında çocuklarda birçok durumda damla tedavisi gerekir. Ancak çocuklar için bu süreç korkutucu veya rahatsız edici olabilir. Ailelerin birkaç basit tekniği bilmesi, tedavinin hem kolay hem de etkili şekilde sürdürülmesini sağlar" dedi.
Çocuklarda göz hastalıklarının tedavisinde en sık karşılaşılan zorluklardan birinin göz damlasını doğru ve düzenli uygulamak olduğunu belirten Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Rıza Cenk Çelebi, dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgilendirmede bulundu.
Prof. Dr. Çelebi, "Gözyaşı kanalı tıkanıklığı ile ilişkili konjonktivitten alerjik konjonktivite, enfeksiyonlardan ambliyopi tedavisine kadar birçok durumda damla tedavisi gerekir. Ancak çocuklar için bu süreç korkutucu veya rahatsız edici olabilir. Ailelerin birkaç basit tekniği bilmesi, tedavinin hem kolay hem de etkili şekilde sürdürülmesini sağlar" ifadelerini kullandı.
"Önce güven ver, sonra damlat"
Çocukların ne yapılacağını anladıklarında korkularının azalacağını dile getiren Prof. Dr. Çelebi, şu önerilerde bulundu: "Damlayı damlatmadan önce kısa bir açıklama yapın: Şimdi gözüne sihirli bir damla koyacağız, böylece gözün hemen iyileşecek. Küçük çocuklarda oyuna dönüştürmek işe yarar: Damlayı göze düşen bir yağmur tanesi olarak anlatabilirsiniz. Rahat bir pozisyon seçin: En kolay pozisyon, çocuğu sırtüstü yatırıp başını hafifçe geriye eğmektir. Daha küçük bebeklerin ise kucağa alınarak sabitlenmesi tercih edilir. Daha büyük çocuklarda ise oturur pozisyonda başı geriye eğmek de uygundur. Göz kapaklarını zorla açmaya çalışmayın; bu hem korkuyu artırır hem de damlanın boşa gitmesine neden olur."
"Göz kapalıyken de damlatabilirsiniz"
Küçük çocuklarda en etkili ve pratik yöntemlerden birinin göz kapalıyken damlatma tekniği olduğunu belirten Prof. Dr. Çelebi, şu bilgileri paylaştı: "Çocuğu sırtüstü yatırın. Göz kapalıyken, kirpiklerin birleştiği iç köşeye (buruna yakın kısmına) damlayı bırakın. Çocuk gözünü açtığında damla otomatik olarak göze girer. Bu yöntem hem korkuyu azaltır hem de gözle teması en aza indirir."
"Damlalar arasında süre bırakın"
Eğer birden fazla damla kullanılacaksa (örneğin sabah antibiyotik, akşam suni gözyaşı gibi), iki damla arasında en az 5 dakika beklemek gerektiğini işaret eden Prof. Dr. Çelebi, bu sürenin ilacın göze tam emilmesini sağlayacağını ifade etti.
Prof. Dr. Çelebi, tedaviye uyumu artırmak için şu önerilerde bulundu: "Damlatma sonrası çocuğu övmek ve küçük bir ödül vermek (örneğin sticker, hikâye, sarılma) tedavi uyumunu artırır. Her gün aynı saatte uygulamak alışkanlık kazandırır. Damla sayısını azaltmak için doktor önerisi dışında ilaçları birleştirmeyin; karıştırmak etkinliği düşürebilir."
"Damlaların doğru saklanması önemli"
Bazı göz damlalarının buzdolabında, bazılarının ise oda sıcaklığında saklanması gerektiğini işaret eden Prof. Dr. Çelebi, "Her ilacın prospektüsünde bu bilgi yer alır. Damla ucunun göz veya kirpikle temas etmemesine dikkat edilmelidir; aksi halde mikrobik kontaminasyon riski doğar" dedi.
"Uzun süreli kontrolsüz kullanım enfeksiyon sebebi"
Göz damlaları kısa süreli kullanım için olduğunun altını çizen Prof. Dr. Çelebi, "Uzun süreli kontrolsüz kullanım (özellikle kortizonlu damlalar) göz tansiyonu veya enfeksiyon riskini artırabilir. Bu nedenle tedavi süresi ve doz mutlaka hekim tarafından belirlenmelidir" diye konuştu.
"Başarılı tedavinin sırrı sabır, güven ve doğru teknik"
Çocuklarda göz damlası uygulamasının birkaç gün içinde alışkanlığa da dönüşebileceği uyarısında bulunan Prof. Dr. Çelebi, "Ailelerin sakin kalması, açıklayıcı olması ve basit yöntemleri uygulamasıyla hem çocuk huzurlu olur hem de tedavi daha etkili sonuç verir. Unutmayın, bir damlanın bile etkili olabilmesi için doğru yere, doğru zamanda, doğru şekilde ulaşması gerekir. Çocuklarda damla tedavisinin en önemli kısmı, çocuğun korkusunu azaltmak ve damlanın göze ulaşmasını sağlamaktır. Aileler sabırlı, açıklayıcı ve tutarlı olduklarında tedavi başarısı çok daha yüksek olur" açıklamalarında bulundu.

