İlim Yayma Vakfı ödülü sahibi bilim adamları, Türkiye’nin ilaç ve tıbbi cihaz sektöründe dışa bağımlılığını azaltarak yerli üretimin teşvik edilmesi, küresel pazarlarda rekabet gücünün arttırılması amacıyla hazırlanan ‘Sağlıkta Teknolojik İstiklal’ bildirisini açıkladı.
https://cdn.iha.com.tr/Contents/25-05/04/-d75d112f-1b54-48af-8a97-4b20ab87c0a7-1.mp4
İlim Yayma Vakfı ödülü sahibi bilim adamları, Türkiye’nin ilaç ve tıbbi cihaz sektöründe dışa bağımlılığını azaltarak tam bağımsız hale gelmesi, AR-GE yatırımlarının arttırılması, yerli üretimin teşvik edilmesi, küresel pazarlarda rekabet gücünün arttırılması amacıyla ortak bir çalışma gerçekleştirdi. Yapılan çalışmalar Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda İlim Yayma Vakfı tarafından düzenlenen toplantıda basın mensupları ile paylaşıldı. "Sağlıkta Teknolojik İstiklal" konulu toplantıya İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, İlim Yayma Vakfı Başkanı Yusuf Tülün ve İlim Yayma Ödülleri sahibi bilim adamları katıldı.
"Yaptıkları araştırmaları, çalışmaları daha geniş kitlelere duyurmak için bu çalışmaları yapıyoruz"
Toplantıda konuşan Bilal Erdoğan, İlim Yayma Vakfı olarak bilim adamlarının araştırmalarını daha geniş kitlelere duyurmak için çalışmayı sürdürdüklerini belirterek, "Biz şunu arzu ediyorduk; bu seneki ödülle birlikte 12 ödül sahibimiz olacak, şu anda 9 ödül sahibimiz var. Ödül sahibi hocalarımızın her yıl bir kere bir araya gelip, belli bir konu çerçevesinde kamuoyuyla kanaatlerini paylaşmasını arzu ediyoruz. Çünkü Türkiye’de bilim insanlarının, bilim çevrelerinin kamuoyunun geniş kitleleriyle sağlıklı iletişim kuramaması realitesiyle karşı karşıyayız. Bilim insanlarının buna çok zamanı da olmaması elbette bir vaka ama toplumun da bilim insanlarının neler yaptığından haberdar olmadığını biliyoruz. Dolayısıyla hem karar yapıcıları yönlendirmek, hem kamuoyunu bilim dünyasının serencamıyla ilgili bilgilendirmek açısından her yıl bu tür bir çalışma sonucunda ödül sahibi hocalarımızın kamuoyuyla bir iletişim kurmasını, bir bildiri etrafında paylaşım yapmasını arzu ediyoruz. Bu doğrultuda bu sene ilk çalışmayı gerçekleştirmiş olduk. Bu seneki bildirgemizin başlığı ‘Sağlıkta Teknolojik İstiklal’ olacak. Hem tespitleri, hem somut önerileri ihtiva eden bir çalışma. Biz de bu çalışmayı sizinle paylaştıktan sonra ilgili karar yapıcılara da bizzat iletmek suretiyle bunların takipçisi olacağız" ifadelerini kullandı.
Toplantıda bildiriyi okuyan Prof. Dr. Fikrettin Şahin, "Bilindiği üzere sağlık sektörü ülkelerin bağımsızlık ve gelişmişlik düzeylerini belirleyen temel alanlardan birisidir. Güçlü bir sağlık sistemi sadece toplumsal refahın değil, aynı zamanda ulusal güvenlik ve ekonomik kalkınmanın da vazgeçilmez unsurudur. Türkiye son yıllarda sağlık sektöründe kaydettiği önemli ilerlemelerle bölgesel bir sağlık üssü olma konumuna gelmiştir. Yüksek kaliteli hastane alt yapısı ve yetişmiş insan kaynağı ile sağlık turizminde uluslararası rekabet gücünü arttırmış, dünya genelinde tercih edilen destinasyon haline gelmiştir. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen tıbbi cihazlar, ilaç, ilaç hammaddeleri, biyoteknolojik ürünler ve dijital sağlık teknolojileri gibi birçok alanda dışa bağımlılık halen devam etmektedir. Bu bağımlılık Türkiye’nin sağlık sistemindeki dayanıklılığı ve küresel liderlik iddiasını zayıflatmakta, sürdürülebilir büyüme ve inovasyon temelli bir sağlık ekosisteminin inşasını zorunlu kılmaktadır. Zira güçlü ve bağımsız sağlık sektörü tesis edilmeden küresel ölçekte lider ülke olma hedefine ulaşmak mümkün değildir. Bu bildirge, Türkiye’nin sağlık alanında lider ülke olabilmesi için kritik öneme sahip yerli ve milli üretim kapasitesinin güçlendirilmesini, dışa bağımlılığın azaltılmasını ve sürdürülebilir ekosistemin inşasını hedefleyen politika ve strateji önerilerini ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. Türkiye’nin sağlıkta strateji adımları olarak özetlediğimiz bir başlığa geçiyorum. Türkiye bu hedefler doğrultusunda sağlık sektöründe ne kadar önemli yapısal adımlar atmıştır, 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Bilim ve Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu bünyesinde kurulan beşeri ilaç ve tıbbi cihaz çalışma grupları, sağlık alanında yerli ve milli beşeri ilaç ve tıbbi cihazların geliştirebilmesi için kısa, uzun ve orta vadeli yol haritalarını oluşturmuştur. Bu çalışmaların devamı niteliğinde 25 Mayıs 2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Türkiye Sağlık Vadisinin kurulmasına karar verilmiştir. Kararnamenin 672. maddesi uyarınca sağlık sektörü bir eğitim araştırma, geliştirme, biyoteknolojik bir bilişim alt yapısı ilaç ve tıbbi teknolojilerinin AR-GE klinik araştırmalar ve üretim hazırlık süreçlerini kapsayan entegre bir ekosistemin oluşturulmasını hedeflemektedir" ifadelerini kullandı.