Düzce Belediyesinden Halkın Beklentileri
Dr.Fevzi Er/Akademisyen
Belediyelerin başarılı ya da başarısızlıkları yaptıkları çalışmaların halk tarafında benimseyip benimsemediğiyle ölçülür. Yaptıkları hizmetler halk tarafından benimsediği ölçüde başarılı olurlar. Halkın benimsemediği çalışmalar, ne kadar reklam yapılırsa yapılsın belediyelerin başarısız olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Çünkü belediye başkan ve meclis üyeleri halkın oyu ile seçilir. Bu yönde belediyeler yol yaptım, çöp topladım, proje geliştirdim, yıkarak daha iyisini yaptım, gece gündüz çalışıyoruz diye panolarda reklam resimlerini asarak hizmet ediyoruz söylemler ve algılar nitelikli hizmet yapıldığını göstermiyor. Ulaşım ve trafik perişan, araçların park sorunu artarak devam ediyor, sabahları çobanda uzayan araç kuyruğu ve şehir merkezine diğer girişlerdeki trafik işaretlerindeki kargaşa halkı perişan ediyor. Verimli tarım arazileri imara açılıyor. Bahçeşehire giden yolda düğün salonları, okullar, plansız yapılaşma ve kervan ışıklarında uzun araç kuyruğu trafiği kilitliyor. Ne yazık ki, bu gelişmeleri seyreden yetkililerden ses çıkmıyor.
Düzce kentsel dönüşümde zaman kaybetmiştir. Bu yönde depremin ilimizde çok büyük tehlike olmasına karşın alınan önlemler ve geliştirilen politikalar yetersiz kalmıştır. Düzce deprem kuşağında olmasına karşın yapılan çalışmalar, deprem yorgunu binalarla ilgili sorunlar devam ediyor. Depremle ilgili belediyenin plan ve politikaları olup olmadığını halk merak ediyor. Belediye tarım alanları dışındaki bölgelerde arazi üreterek tarım dışı alanları imara açarak kentsel dönüşüm konusunda halka güven vermiyor. İnşaatlarda ve ihalelerde il dışından gelen firmalarla sorun yaşandığı halde Düzceli firmaların tercih edilmemesi halkta şüphe ve tedirginlik yaratıyor. Düzce’nin kaynağından yerli firmalara fırsat verilmediği gibi kaynakların dağıtımı adil biçimde yapılmıyor.
Kentleşme, sanayileşme ve nüfus yoğunluğunun artmasıyla Düzce merkezinin yerleşim alanları daraldı. Bu yönde kentin fiziki sınırlarının düzenli ve planlı gelişmesi gerekiyordu. Kent alanlarının yüzölçümü büyümesine yönelik ulaşım, konut ve sanayi planları merkezi rahatlatacak biçimde yapılamıyor. Kent alanlarında yayalar ve bisiklet yolları daha geniş ve kentin fiziki yapısına uygun biçimde planlanması gerekiyor.
Düzce depremden sonra yeşil alanı geniş, trafiği kilitlenmeyen, tarihsel dokusunu koruyan ve güvenliği sağlanmış insanlarını mutlu edecek bir kent haline gelebilirdi. Fırsatları kullanamadığı için mutlu bir kent olamadı. Kentin değerlerini marka haline getirip tanıtılamadı. En basit örnek, halkı arkasına alıp başarılı bir futbol takımı oluşturamadı. Buna benzer Düzce’nin başarılarını yansıtacak ve fark yaratarak halkını mutlu edebilecek coşkulu bir ortam yaratılamadı.
Düzce’de doğru işlerin yapılabilmesi ve başarılı olunabilmesi için zihniyet değişimine ihtiyaç vardır. Bu değişimin öznesi belediye olmalıdır. Belediye yönetimi ile halkın arasında koordinasyonu sağlayacak siyasi düşünceleri farklı yerel halk kurulunun olmasına ihtiyaç vardır. Bu kurulun belediye ile halk arasındaki iletişimde başarılı olması için belediye başkanının siyasi düşünce farklılığı çerçevesinde halk ilişkilerinin önemine ve ekip çalışmasına değer vermeli ve belediyecilik konusunda uzman danışman kadrosu olmalıdır.
Kentin yaşayanlar tarafından benimsenmesiyle sosyal ve ekonomik açıdan zenginleşerek yaşanabilir hale gelmesi kolaylaşır. Bu yönde kentin büyümesi ve gelişmesinde belediye yönetiminin sorumluluğu büyüktür. Düzce’nin k demografik yapısı nedeniyle sosyo-ekonomik ve kültürel farklılıkları vardır. Belediye yönetimi faaliyetlerinde bu farklılıkların taşıdığı sosyal sorumlulukları benimseyip önemini anlamasıyla sorunlar daha kolay çözülecektir. Belediyenin hesap verebilen, şeffaf, katılımcı, üretken ve kaynak yaratan belediye olması halkın beklentisidir. Düzce belediyesinin halkın taleplerine cevap verebilmesi için liyakat temelinde ehil insanlardan oluşan yönetim kadrosuna ihtiyacının olduğunu düşünüyorum.
