Sabah başka bölgelere enerji dağıtımı yapan bir şirkette çalışan tanıdığımı arayarak belediyelerinin elektriklerinin kesilip kesilmediğini sordum.
Kesildiğini, daha doğrusu kesilecek aşamaya geldiğinde siyasetçilerin araya girerek en azından meseleyi ötelediklerini söyledi.
Hangi siyasetcilerler öncelik eder bu meseleyi çözmek için?
Tabii ki iktidar partisinin milletvekilleri.
Bana göre ise Cüneyt Yemenici.
Niçin mi?
Bu mevzuda büyük mahareti olduğu için.
4.000.000 borç yapacaksınız, bu borcu ödemediğiniz gibi, sokak ışıklandırmaları için 600.000 TL daha borç yapacak ve bu ışıklandırmaların sarfiyatını da ödemeyeceksiniz.
Fare giremediği deliğe kuyruğuna kabak bağlayıp girmeye çalışırmış” atasözünün hakkını verircesine.
Sedaş’ın belediye başkanlığı süresince elektriği kesmemesi bir de üstüne üstlük sarfiyatı ve borcu artırmış olmasına rağmen elektriklerin kesilmemiş olması gerçekten maharet ister.
Cüneyt Yemenici’nin bu vaziyet karşısında benim hemşerilerim mağdur olmasın diye herkesten önce davranıp Sedaş’ı ikna etme basireti göstermesi gerekmez miydi?
Gerekirdi ama gerekeni yapmadığı çok açık.
Bakan olmak için Akçakoca’nın da desteğini isteyen Ayşe Keşir’in de her kesten önce bizatihi Sedaş ile bağlantıya geçmesi gerekmez miydi?
Gerekirdi ama gerekeni yapmadı, Akçakoca elektrik kesintisi yüzünden susuz kalma tehlikesi geçirirken ortalıkta yoktu.
Bundan sonra bakan olmak için Akçakoca’nın desteğini istediğinde hep bu hadise ile karşılaşacağını hiç unutmamalıdır.
Fahri Çakır’ın Düzce siyasi haritasında Akçakoca yer almadığı bu mevzuda yardım beklemek zaten gereksizdi. O Akçakocalı AKP’lilerden hep hesap sormakla meşgul, hesap sormasını sonlandıramadı ki yardım etme fikrine aşina olabilsin.
İl başkanı Mustafa Keskin’de ağırlığını koyamadı, belki de Fahri Çakır’ın etkisiyle.
İlçe başkanı Esved Sarıoğlu’nun da bu kadar siyasetçi hareketsiz kalırken, daha doğrusu bu siyasetçiler parmaklarını bile kımıldatmazken harekete geçip başarı elde etmesini beklemek abesle iştigal etmek olurdu. Netice bir şey yapabilmesi için bu siyasetçilerle birlikte hareket etmesi gerekiyordu.
Netice de basiretli davranıp siyasetin ağırlığını hissettirerek çözüm yolunu açan MHP Milletvekili Ümit Yılmaz oldu.
Belediye Başkanı da bu noktadan sonra bir siyasetçi olmanın gereklerini yerine getirerek Sedaş’ı masaya oturmaya mecbur bıraktı.
Dağınık bir görüntü çizen, sel felaketi sonrası eli kolu bağlanmış olan Okan Yanmaz’a büyük bir siyasi güç verdiler AKP siyasetçileri, Akçakoca halkının mağdur bırakılmasına karşı sessiz kalarak.
Okan Yanmaz’ın seçilmesine AKP’li bir kısım üyenin kabahatli olduğunu her ortamda gündeme getirmek yerine kendi siyasetlerini gözden geçirmelerinde fayda vardır.
Okan Yanmaz’ın siyaseten sıkıştırmak için Akçakoca halkını mağdur edecek siyasetlerle bir yere ulaşmak mümkün değildir.
Okan Yanmaz’ı sıkıştırmak yerine Akçakoca’ya daha fazla hizmet getirmek için yarışmaları daha doğru olacaktır.
Ancak bu anlayışa geçebilmeleri çok zordur, yaptıklarına bakıldığında çıkan netice budur.
AKP bu anlayışla Akçakoca’da hep kaybetmeye mahkûmdur.
