Öğrencilerin eğitim hayatı bittikten sonra yapacakları kariyer planlamasında eğitim hayatındaki sosyal aktiviteleri önemli rol oynuyor. Düzce Özel Uğur Lisesi Kurucu Müdürü Gökhan Sarıgül, eğitim sisteminde sınavların olduğu gerçeğini kabullenerek hem akademik eğitim yanı sıra sosyal aktivitelerle desteklenerek öğrencilerin gelecekteki kariyer planlamalarının da yapılmasının öğrenci açısından önemli oluğunu ifade etti.
Anne ve babalar için çocuğunun gelecekte çok iyi bir meslekte kariyer yapması en büyük hayalidir. Bir çok anne ve baba çocukları hayata atıldığında kendi olmak istedikleri ancak olamadıkları meslekleri yapsın, doktor, mühendis, mimar, avukat gibi aranılan ve çok kazanan mesleklerde iş sahibi olsun ister. Ancak yapılan deneysel çalışmalara öğrencilerin öğrenim hayatında katıldıkları sosyal aktivitelerin gelecek planlamasında önemli yer tuttuğunu ortaya koyuyor. Bu noktada akademik eğitimlerin yanı sıra sosyal aktivitelere de önem veren Düzce Özel Uğur Lisesi öğrencilere hem akademik eğitim sunarken okul içinde yapılan farkındalık ve sosyal sorumluluk projeleri ile öğrencilerin kariyer planlamasını kendileri yapması sağlanmaya çalışılıyor.
Eğitim sisteminde yaşanan sorunlar ve olması gereken eğitim sistemi hakkında bilgiler veren Düzce Özel Uğur Lisesi Kurucu Müdürü Gökhan Sarıgül; “Olması gereken eğitim sistemi sınav odaklı bir eğitim sistemi değil ama malum sınav var ve bunu kimse inkar edemez. Ancak sınava hazırlığın yanı sıra da sınıflara, yöneticilere değer vermelisiniz. İşte tiyatro faaliyetlerinde onlara destek olmalısınız. Aylardır bu çocuklar çalışıyor ve salon tamamen dolu. Veliler geliyor, öğrenciler geliyor. Bu çok güzel bir şey
Ben isterim ki bunu herkes, her kesim desteklesin. Burada sadece sosyal faaliyet olarak tiyatro değil, öğrencilerin yaptığı Otizm ile ilgili çalışmaları var. Okulda yaptıkları çok güzel çalışmalar var ve öğrenci akademik çalışmalarını geriye atmıyor. Yani bu akademik gelişimde işin içine giriyor. Nedir akademik gelişim. Sınavda Matematikten, Fizikten ne yapacam. Unutmayın ki bir çocuk kimyadan, sosyal bilimlerden bir şey yapamayabilir. Ama çok güzel bir tiyatro oyuncusudur. Biz bunu burada keşfedebiliyorsak önemli olan budur. Cüneyt Arkın mesela. Cüneyt Arkın bir doktordur. Ama aktörlüğüyle tanınır. Bu tarzdaki insanların da Türkiye’de gelişmesi lazım. Sanat olmadan eğitim olmaz. Sanat olmadan akademik eğitim olmaz. Siz doktor, mühendis yetiştirirsiniz. En iyi doktor, en iyi mühendis en iyi okullardan mezundur ama bir bakarsınız çok farklı işler yapıyorlar. Bunun kökeninde ise sanat ve sosyallik var. Biz öğrencilerimizi disipline ederek onlara en iyi eğitimi vererek onların akademik gelişimlerini sağlıyoruz” dedi.
