Cumhuriyet için canımızı veririz

Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kahvaltısında Atatürkçüler bir araya geldi. Mikrofonun azizliğine uğrayan Atatürkçü Düşünce Derneği Düzce Şubesi Başkanı Atay Yılmaz, sesini duyurabilmek için salonda uzun uğraş verdi. Ancak program aksamadan devam etti.

Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından Turan Otel’de kahvaltı organizasyonu düzenlendi. Kahvaltıya Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Hüseyin Emre Altınışık, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Yönetim Kurulu üyesi ve Batı Karadeniz Sorumlusu Emin Semih Özkök ile çevre illerin Atatürkçü Düşünce Dernekleri başkan ve yönetim kurulu üyeleri ile CH Düzce İl Başkanı İlhan Duru, Merkez İlçe Başkanı Alaaddin Duran ile davetliler katıldı.

Programın başlangıcında konuşma yapmak için kürsüye çıkan ADD Düzce başkanı Atay Yılmaz, konuşmasına başlayacağı esnada mikrofonun azizliğine uğradı. Atay Yılmaz, konuşmasına mikrofonsuz olarak ve salonda gezerek yapması alkış aldı.

Program Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Ardından kürsüye gelen Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Hüseyin Emre Altınışık, Atatürkçü düşünce derneğinin tarihçesini anlatarak kurucularının ardı ardına suikastlere kurban gittiğini ifade etti.

 

“Atatürkçüler kurucuları gibi bu ülke için canlarını vermeye hazırdır”

Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Hüseyin Emre Altınışık; “1961 yılında Metin Toker ve bir grup gazeteci dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'e çıkarlar. Derler ki ‘Sayın Cumhurbaşkanım Biz Atatürk'ün Sevenler Derneğini kurmak istiyoruz’ Cemal Gürsel hiddetlenir ve der ki ‘Bu memlekette ben Atatürk'ü Sevenler Derneği'nin kurulmasına izin vermem. Atatürk'ü sevmeyenler olduğu anlaşıldığı için vermem bu memlekette’ Atatürk'ü sevmeyen var mı ki Atatürk'ü sevenler Derneğini kuruyoruz der’ ve izin vermez. Sonrasında 19 Mayıs 1989'da 50 Türk Aydın'ı bir araya gelerek Atatürkçü Düşünce Derneği'ni kurdu. Çünkü gördüler ki aslında iktidar oyunları, emperyal projeler, Atatürk Devriminin Atatürk Türkiye’sinin tüm kazanımlarını yok etmek üzere kurulmuştur. Gördüler ki siyasiler Atatürk'ün çizgisinden uzaklaşmak ve o noktada Türkiye'den değil dış güçlerin desteğini ile yönetmek noktasında kurgulanmıştır. Maalesef bu gerçekler karşısında Prof. Dr Muammer Aksoy olmak üzere 50 aydınımız bir araya geldi ve Atatürkçü düşünce Derneği'nin kurdu. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurulması çok önemli bir olaydır. En önemli göstergesi ise Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Prof. Dr. Muammer Aksoy kuruluşundan 7 ay sonra şehit edildi. Çünkü doğru bir iş yaptı, karanlık odakları, karanlık güçleri korkuttu, ürküttü. Türk toplumuna, Türk milletine Atatürk'ün gerçek anlamda kendi öz benliğinden çıkardığı Atatürk'ün, Mustafa Kemal'in düşüncesini reçete olarak sunmaya başladı. Onun için kurucu genel başkanımız şehit edildi. Kurucu genel başkanımızın şehit edilmesi Türkiye'deki Aydın katliamının Atatürkçü, cumhuriyetçilerin katledilmesinin de önünü açtı. Biz 1990 yılının 31 Ocak ayında genel başkanımızı şehit verdik. Hemen akabinde Turan Dursun, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu ve daha nice aydınlarımız da bu noktada şehit verdik. Atatürkçü Düşünce Derneği'nin diğer kurumlardan ayıran en önemli özelliği budur. Ama en önemlisi de şu; Atatürkçü Düşünceye inanmış, emek vermiş, tüm emektarlar, aslında bazı karanlık odaklar tarafından tehdit olarak görüldü. 12 Kasım 1999'da Bağcılar şubenizin emektarı bir emekli işçi 73 yaşındaki Şükrü Demirkürek, Utku Kubilay gibi boğazı kesilerek şehit edildi. Bu bize tarihi sorumluluklar yüklüyor. Yani yolumuz doğru Biz de gerekirse her birimiz Atatürk düşüncesini, Atatürk'ün devrimlerine gönül vermiş her bir Atatürkçü Düşünce Derneği üyesi gerekirse bu durumda kurucularımız gibi emektarlarımız gibi bedel ödemeye hazır olduğumuzu dosta düşmana gösteriyor” dedi.

 

ADD Gelen Yönetim Kurulu Üyesi ve Bölge Sorumlusu Emin Semih Özkök ise konuşmasında; “Atatürkçülere çok görev düştüğünü belirterek, birlikte olmanın, birlikteliğin önemine vurgu yaptı. Emin Semih Özkök; “Atatürkçülerin haklı mücadelesini bugünler daha iyi göstermekte. Yaşadığımız süreç Atatürk devrimlerinden uzaklaştıkça, ülkenin demokrasiden, uzlaşmadan daha uzaklaştığını gösteriyor. Bu nedenle birlik olma zamanıdır. Kenetlenme, elele verme zamanıdır” dedi.

 

Atatürkçüğ Düşünce Derneği Düzce Şube başkanı Atay Yılmaz ise gelinen siyasi süreçte, muhalefetin artık daha güçlü olduğunu vurgulayarak, birlikte olma zamanının geldiğini belirtti. Atay Yılmaz; “Siyasi olarak muhalefet daha da güçlenmiştir. Artık ülkemizde muhalefetin sesi daha gür çıkmaktadır. Bu süreçte bizlerde el ele vermek ve birleşmek zorundayız. Ayrılıkları bırakmak, bütünleştirici söylemler kullanmak zorundayız. Bu süreci iyi değerlendirmeliyiz” dedi.

Program konuşmaların ardından sona erdi.


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan duzcetv.com sorumlu tutulamaz.