Mehmetçiğe Saygı Anıtında Yer Alan Asker Düzceli Mi?

Mehmetçiğe Saygı Anıtında Yer Alan Asker Düzceli Mi?

Çanakkale Conk Bayırı’nda bulunan Mehmetçiğe Saygı Anıtı’nda kucağında yaralı bir Avustralya subayını taşıyan Türk Askeri’nin Düzceli olduğu söylentilerine Çanakkale Üniversitesi Atatürk ve Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Barış Borlak’tan canlı yayında yalanlama geldi. Avustralya Genel Valisi Lord Casey'in Mehmetçiğe ithafen savaş sonrası söylediği bir sözden ilhamla böyle bir anıtın yapıldığını belirten Dr. Borlak, bu gibi söylentileri iyi niyet yaklaşımı olarak görmek istediğini belirtti.

Tankut Öktem’in tasarımcısı olduğu Çanakkale Conk Bayırı’nda bulunan Mehmetçiğe Saygı Anıtı’nda Çanakkale Zaferi esnasında kucağında yaralı bir Avustralya subayını taşıyan Türk Askeri’nin Düzceli olduğu olduğu söylentileri yıllardır konuşuluyordu.

Düzce TV ekranlarında yayınlanan Mehmet İbramoğlu İle Gündem 18 Mart Özel yayınına canlı telefon bağlantısı ile bağlanan  Çanakkale Üniversitesi Atatürk ve Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Barış Borlak ise yıllardır konuşulan bu söylentilere açıklık getirdi.

Mehmetçiğe Saygı Anıtı’nın Avustralya Genel Valisi Lord Casey'in, Mehmetçiğe ithafen söylediği bir sözü üzerine inşa edildiğini ve savaş esnasında tarafların bu denli birbirine yaklaşmasının mümkün olmadığını bu nedenle de böyle bir yaklaşımın doğru olamayacağını açıkladı.

“Savaşta olan bir olay üzerine inşa edilmesi söz konusu değil”

Çanakkale Üniversitesi Atatürk ve Çanakkale Savaşları Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Barış Borlak, canlı telefon bağlantısı ile katıldığı Gündem programında olayı şöyle anlattı:

Bölgedeki anıtların yapımı esnasında bir bölümü anıtın Çanakkale savaşı esnasında mevcut yaşanmışlık üzerine inşası durumu olabilir. Ancak bahsetmiş olduğumuz anıtın Çanakkale Savaşı esnasında herhangi bir olaya istinaden yapıldığını söylemek mümkün değil.

Avustralya Genel Valisinin notlarına istinaden inşa edildi”

Bu anıt savaş esnasında yaşanmış olan bir olay ve bu olaya istinaden yapılmış bir durum değildir. Böyle olunca da haklı olarak bu anıtın üzerindeki askerin kimliğinin bile bulunması söz konusu değildir. Yani burada, anıtın alt kısmındaki Avustralya Genel Valisi Lord Casey'e  ait yazıya istinaden inşa edildiğinden bahsedilir. Kendisi Avustralya Genel Valisi Lord Casey'dir. Kendisi tam olarak bu ifadeyi kullanmıyor. Savaş esnasında yaralanmış olan bir askerin, Türk askeri tarafından kucağına alınarak götürüldüğünden bahsediyor kendisi aslında. Ve Avustralya Genel Valisi Lord Casey'in bu anısını başka insanlara anlattığı iddiası üzerine bu anıt yapılmıştır.

“Hiçbir Türk Askeri kucağında yabancı bir askeri taşımamıştır”

Savaş esnasında ateşkesin olduğu anda dahil olmak üzere kesinlikle tarafların birbirlerine bu denli yakın mesafede bulunamayacağından bahseden Dr. Barış Borlak, konuşmasına şöyle devam etti:

“Ancak böyle bir durumu özellikle savaş esnasında yaşanmış olması pek fazla söz konusu değildir. Savaş esnasında sadece bir defa ateşkes yapılmıştır. 24 Mayıs 1915 tarihinde. Bu ateşkes esnasında her iki tarafta olası bir saldırı durumuna karşı tetiktedir, ateş durumuna hazırdır, onun içinde herkes kendi tarafındaki yaralılarını görmüştür. Nihayetinde bu savaş tarafların birbirlerini öldürmesi üzerine inşa edilmiştir. Öldürmek üzerine inşa edilen bir askeri yaklaşımı yumuşatmaya başladığınızda bir sonraki adımda bu savaşın devamını sağlama şansınız yok. Onun içinde ısrarla tüm raporlarda, bu tip durumların hemen bırakılması ve askerin bulunduğu bölgeden uzaklaşmaması istenmiştir. İstisnai durumlar olabilir ancak bu tipte somut, bir türk askerinin karşı taraftan bir İngiliz veya bir Avusturalya askerini kucağına alıp götürüp karşı tarafın siperine bırakma gibi bir durum söz konusu değildir.”

“Bir iyi niyet yaklaşımı olarak düşünme arayışındayım”

Anıtta yer alan Türk Askerinin vatandaşların aidiyet duygusuyla böyle yaklaşımlarda bulunduğuna dikkat çeken Dr. Borlak, yapılan bu spekülasyonları bir iyi niyet yaklaşımı olarak düşünmek istediğini söyledi. Dr. Borlak konuyla ilgili son olarak şunları söyledi:

O nedenle anıt zaten ilk andan itibaren varlığı itibariyle tartışmaya açık bir anıttır. Bu tip bir anıtın üzerindeki askerinde doğal olarak tüm bunlardan sonra herhangi bir kimlik yüklenmesi, herhangi bir kişiye atfedilmesi de söz konusu olamaz. İnsanlarda bir aitlik anlayışı oluyor. bu aitlik anlayışı sadece bu gibi durumlarda değil aynı zamanda savaş meydanlarını ziyaret esnasında da yaşanıyor. Haklı olarak ülkenin birçok yerinden gelen vatandaşlarımız geldiklerinde kendi memleketlerindeki şehitlerin isminin nerede savaştığını, nerede yattığını arıyorlar. Bizlerde onlara yaklaşık olarak savaş alanlarını, defin alanlarını tahmini olarak ancak gösterebiliyoruz. Bu nedenle ben bu hassasiyetin varlığını haklı görüyorum. Bu bilgiyi ortaya atan kişi en iyi ihtimalle ziyarete gelen Düzceli bir gruba rehberlik eden bir kişinin sahayla muharebe alanıyla olan ilgisini onların aitlik hissini güçlendirmek için bir benzetme yapmış olmasını umut ediyorum. Hal böyle olursa bir iyi niyet yaklaşımı olarak düşünme arayışındayım.

Haber: H. DURNA


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan duzcetv.com sorumlu tutulamaz.