Düzce Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, üniversitenin 9 yıllık serüvenini anlattı. Konuralp?in belde olduğu dönemlerde üniversitenin yaşadığı zorlukları anlattı, üniversitenin temel sorunlarının bir an önce çözülmesi gerektiğini söyledi.
2 dönem rektörlük görevinin ardından geçtiğimiz günlerde görevini devreden Düzce Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, dün akşam Alternatif Bakış?ta Tolga İbrahimoğlu?nun konuğu oldu.
Öğretim üyesi olarak akademisyenliğe devam edecek olan Şerifoğlu, 2007 yılında başladığı rektörlük görevi boyunca üniversitede yaşanan gelişmeleri anlatırken, o gün ile bugün kıyaslandığında büyük bir fark olduğunu, hayallerinin ötesine geçtiğini, ancak yerelden değil Ankara?dan destek aldığını belirtti.
ŞERİFOĞLU ALTERNATİF BAKIŞ?A KATILDI paylaşan: duzcetv
ARTIK DEĞER ÜRETMEK GEREKİYOR
Düzce?nin geleceğinde üniversitenin çok önemli olduğunu belirten Şerifoğlu, potansiyeli açığa çıkarmak için harekete geçmek, değer üretmek gerektiğini savundu, ? uyuyan potansiyelin kimseye faydası olmaz? dedi.
Şerifoğlu, ? Düzce?nin en güçlü yönünün üniversitesi olduğunu düşünüyorum. Potansiyel hiçbir şeydir üretim kapasitesine dönüştüremiyorsan. 25 yıldır Düzce?de yaşıyorum, 25 yıldır potansiyelden bahsediyoruz. Artık değer üretmek gerekir. O potansiyel orada uyuduğu sürece hiç birimize faydası yok. Bir an önce en temel sorunlarımızı çözmemiz lazım. Özellikle ulaşım ve il içindeki oysal donatıların tamamlanması lazım. Öğrenciler sosyal olanaklar arıyorlar bunları sağlamalıyız.? Dedi.
BÜTÇE KONUSUNDA ÇOK BAŞARILIYIZ
Görev süresi boyunca üniversiteye kaynak aktarımı konusunda Ankara?dan her zaman büyük destek alan Şerifoğlu, başka kamu kurumlarının kaynağının üniversiteye aktarımı konusundaki eleştirilerle ilgili bir soruyu ?külliyen yalan? şeklinde yanıtlarken, ? Biz sadece üniversitemize ayrılmış bütçeleri, ek kaynakla ve ek projelerle artırmaya çalıştık? dedi.
Şerifoğlu, ? Bu konuda çok başarılıyız mütevazi olamayacağım. Ben rektör olduğumda 33 milyondu bütçemiz, bugün itibariyle bütçemiz 131 milyon TL. Belki ilimiz için çok büyük rakam ama çok cesur projelerle, dürüstçe, azimle ulaşılmış bir rakam.Bize bazen, bu kadar paranız var yapın istediğinizi diyorlar ama böyle bir özgürlüğümüz yok. Biz on yıllık planlar üzerine kurguluyoruz yapacaklarımızı.? İfadelerini kullandı.
BİZ ADETA BİR BELEDİYE GİBİ ÇALIŞTIK
Belde belediyesine tabi olan tek üniversite olmanın sıkıntılarını yıllarca yaşadıklarını anlatan Şerifoğlu, belde belediyesinin proje geliştirmede eksik olduğunu belirtti.
?Şerifoğlu, ? Belde belediyesinin kapasitesi belli.Yapabilecekleri belli, kaynakları belli. Aslında Ankara?daki kurumlarla her konuştuğumuzda bize şunu söylediler. İldeki herhangi bir idari birim bize gelecek de üniversitenin şu hizmetini yapacağız diyecek de biz ona hayır diyeceğiz bu mümkün değil. Yani yeter ki projeyle gelsinler biz fonu veririz dediler Ankara?dakiler. Dolayısıyla proje geliştirmede bir eksiklik de yaşanmış olabilir.Nitekim biz belediyecilik yaptık ilk dört yıl. Elektrik tesisatını yer altına aldık, su kuyuları açtık, kar küreme makineleri aldık. Belde belediyesinden sağlayamadığımız bütün alt yapı yatırımlarını kendimiz yapmak zorunda kaldık. Belde belediyesi lav olup Düzce Belediyesine dahil olduğumuz ilk ay farkı fark ettik. Mehmet Keleş başkan olur olmaz ilk yaptığı iş o 500 metrelik yolu asfaltlamak oldu.? Dedi.
YANLIŞ KARARLAR ALINDI
O dönemlerde çok zorlu bir süreç yaşadıklarını vurgulayan Şerifoğlu, Konuralp?teki eski hastane kampüsüne yaşlı bakımına yönelik geriyatri merkezi ya da ikinci yaşam köyü kurulması planlanarak dünyanın sosyo ekonomik gücü yüksek yaşlıların buraya çekilebileceğini düşündüklerini ancak Konuralp Belde Belediyesinin o yerleşkeyi park alanı ilan ettiğini belirtti.
Şerifoğlu, ? Üniversitenin rüzgarını kesecek, üniversitenin stratejik planını bilmeden, üniversite yöneticileri ile istişare etmeden masa başında neredeyse, üniversiteyi geriletmek için diyebileceğim kadar tuhaf kararların alınması bizi çok yıprattı o dönemde. Ama yeni belediye göreve başladıktan sonra bütün bu sorunları da çözdük.? Şeklinde konuştu.
KUL HAKKI YEMEK ÇOK GÜNAH
Rektörlüğü döneminde özellikle Milletvekili İbrahim Korkmaz?ın iddialarına maruz kalan Şerifoğlu, bu iddiaların kendisine değil Düzce?ye ve üniversiteye zarar verdiğini savunurken, ? Kul hakkı yemek çok günah? diyerek vicdanının rahat olduğunu vurguladı.
Şerifoğlu, ? Bir ilin rektörü, ilin siyasisi, idarecisi hakkında basın üzerinden konuşma yapmamalı. Bizler birer telefon mesafesindeki insanlarız.Her birimiz bir diğerini cepten arayarak, şunu duydum nedir bunun doğrusu diye sorulabilir. Bu kadar kolayken iletişim kurmak bunu tercih etmeyip basın üzerinden konuşmak tek bir işe yarar.İli ve kurumu yıpratır başka da hiçbir işe yaramaz. Örneğin beni yıpratmadı. Üç ay, beş ay, altı ay süre tanındı. İstifa etmedim, istifa etmeyi de hiçbir zaman düşünmedim. Herhangi biri sizin hakkınızda herhangi bir şey söyleyebilir. Söylediği şeyler tamamen o şahsa ait.Benimle bir ilgi yok.O kelimeler onun beyninin ürünü. Bana ait değil. Bana ait olsa üstlenirim. Ama biliyorsam ki vicdanım rahat, niçin üzerime alınayım. İnşallah Allah affeder. Çünkü kul hakkı yemek büyük bir günah.? Dedi.
