Cumhuriyet Kadınları 25 Kasım’ı Unutmadı

Cumhuriyet Kadınları 25 Kasım’ı Unutmadı

Cumhuriyet Kadınları 25 Kasım’ı Unutmadı

25 Kasım Kadına şiddetle Mücadele Günü’ne Cumhuriyet Kadınları da sessiz kalmadı. Cumhuriyet Kadınları Derneği yaptığı yazılı açıklama ile kadına şiddet uygulayanlara karşı yapılması gerekenleri ve alınması gereken önlemleri belirtti. Cumhuriyet Kadınları Derneği Düzce Şube Başkanı Işık Eğin, yaptığı basın açıklamasında “Kolluğa intikal etmiş kadına yönelik şiddet olgularının tamamında, şiddet uygulayan veya uygulama olasılığı olan kişilerin, ‘psikososyal destek programı’na alınmasının zorunlu hale getirilmesi” istedi.

Cumhuriyet Kadınları Derneği Düzce Şubesi 25 Kasım Kadına şiddetle Mücadele günü dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaparak her geçen gün artan kadına şiddet olaylarında alınması gereken önlemleri dile getirdi. Dernek adına açıklama yapan Cumhuriyet Kadınları Düzce İl Başkanı Işık eğin; “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 2016-2020 Ulusal Eylem Planı’nda da şiddet uygulayanlara yönelik rehabilitasyon ve destek programları uygulamak üzere psikososyal destek merkezlerinin kurulacağı ve geliştirileceğinin belirtildiği anımsatılarak, şu ifadelere yer verildi: “Şiddet uygulayan veya uygulama tehlikesi olanların, zorunlu olarak psikososyal destek programına alınması, toplumca içimizi yakan kadın cinayetlerini engelleyeceği gibi, kadın erkek eşitsizliğinin diğer kurbanı olan erkeğin de önüne onurlu, yeni bir yaşam seçeneği koyacaktır. Mevcut düzenleme mutlaka ve en kısa sürede bu yönde değiştirilmeli, kolluğa intikal etmiş bütün kadına yönelik şiddet olgularında, şiddet uygulayanın veya uygulama olasılığı olanın psikososyal destek programına alınması sağlanmalıdır. Psikososyal destek programı, ilgili uzmanlar tarafından, farklı durumlara göre uyarlanabilecek şekilde özel bir program halinde oluşturulmalı ve bu alanın uzmanları tarafından “Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri”nde veya bu işle yetkilendirilen sağlık kurumlarında verilmelidir” dedi.

CKD şiddeti araştırıyor

Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin uzun bir süredir, hukuki düzenlemelere ve alınan önlemlere rağmen, yıldan yıla artan kadın cinayetlerinin önlenmesi konusunda neler yapılabileceğine yönelik araştırma içinde olduğunu belirten Işık Eğin açıklamasında; “Derneğimiz kadın cinayetlerine bakan hukukçulardan ve kadına yönelik şiddet ve bununla mücadele alanında çalışan uzmanlardan görüşler almış; ilgili yazını taramış ve bu konuda düzenlenmiş çeşitli panel ve çalıştaylara katılmıştır. Bu çalışmalarda öne çıkan ve Derneğimizin de paylaştığı görüşler arasında, kısa vadede 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un uygulanmasında görülen aksaklıkların giderilmesi, orta-uzun vadede ise kadına yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılmasının gerekliliği, başta gelmektedir. Özellikle ‘göz göre göre gelen kadın cinayetleri’ ise ayrıca odaklanılması gereken bir konudur. Bunlar, kadının şiddet görmesiyle veya şiddet görme tehlikesiyle kolluğun kaydına giren, fakat şiddet mağduru kadının 6284 Sayılı Kanun gereği başlatılan korunma sürecinde veya sürecin tamamlanması sonrasında işlenen kadın cinayetleridir. Hatta birçok olguda, şiddet mağduru kadının hayatını tehlikede gördüğünü tekraren kolluğa bildirmiş olduğu da anlaşılmaktadır. Kadın devletten yardım istiyor; devlet şiddet gören kadını korumaya alıyor; fakat fail, içinde yaşattığı şiddetle kadına ulaşıyor. Sonuçta kadın dövülüyor, silahlı saldırıya uğruyor, ağır yaralanıyor ve öldürülüyor. Şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi olan bir kadının Kanunla sağlanan koruma tedbirlerine rağmen bunları yaşaması, önleyici tedbirlerde önemli bir eksiğimiz olduğunu göstermektedir” ifadelerine yer verdi.

“Aile Bakanlığımıza çağrımızdır”

Böylesi ağır sonuçlara yol açan eksikleri belirlemek ve ona göre acilen etkili çözümler

üretmenin gereğine dikkat çeken Işık Eğin açıklamasında; “Bu bağlamda CKD olarak, kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin merkezinde yer alan başta Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olmak üzere, ilgili tüm bakanlıklara ve diğer kurum ve kuruluşlara sesleniyor ve kadın cinayetlerinin önlenmesi hususunda bugün kamuoyuyla paylaştığımız önerimizin dikkate alınmasını talep ediyoruz” denildi.

Kadına yönelik şiddetin, “kadınlara yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen; kadının fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan tutum ve davranışların tümü” olarak açıklandığı yazılı açıklamasında, Işık Eğin ayrıca şu bilgileri de verdi; “Bu tutumların mağduru kadındır; faili, ezici çoğunlukla, erkektir. Eldeki veriler, ülkemizde son yıllarda kadına yönelik şiddet vakalarında ve kadın cinayetlerinde artış olduğunu göstermektedir. TBMM Dışişleri Komisyonu Raporu’nda 2008 yılından sonra kayıtların özel biçimde tutulmaya başlandığı belirtilmiştir. 2009 yılından itibaren bakıldığında, kadın cinayetlerinin nüfustaki artışla açıklanamayacak şekilde yıldan yıla arttığı görülmektedir. Bilindiği üzere, kadın cinayetlerinin hızlı tırmanışı üzerine, mevcut “Ailenin Korunmasına Dair Kanun”un yeniden ele alınması gerekliliği ortaya çıkmış; 2012 yılında ‘6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ yürürlüğe konmuştur. 6284 sayılı Kanunun hazırlanmasında “İstanbul Sözleşmesi” hükümleri de göz önüne alınmıştır. 6284 sayılı Kanunun amacı şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir” ifadelerine yer verdi.

Haber: S. AKYOL


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan duzcetv.com sorumlu tutulamaz.