Mezoterapi, Akupunktur, Prp

Mezoterapi, Akupunktur, Prp

Düzce TV ekranlarında her Çarşamba yayınlanan Sağlık Rehberi Programı’nın konuğu Özel Çağsu Hastanesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Birimi üyesi Uzm. Dr. Özgür Aslan oldu. Son zamanlarda Türkiye de ve Dünya’da oldukça fazla tercih edilen Geleneksel Tamamlayıcı ve Destekleyici Tıp tedavileri hakkında konuşulan ve Dr. Aslan’ın hastalara önerilerde bulunduğu programda oldukça önemli konulara değinildi.

 

Özel Çağsu Hastanesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Birimi üyesi Uzm. Dr. Özgür Aslan, her Çarşamba Düzce TV ekranlarında yayınlanan Sağlık Rehberi programının bu haftaki konuğu oldu.

 

Programda Mehmet İbrahimoğlu ve seyircilerin sorularını yanıtlayan Uzm. Dr. Özgür Aslan, son yıllarda insanlar tarafından rağbet gösterilen Geleneksel Tamamlayıcı ve Destekleyici Tıp tedavileri hakkında bilgilendirmelerde bulundu. 

 

İlk olarak Modern Tıp ve Geleneksel Tamamlayıcı ve Destekleyici Tıp arasındaki farkın ne olduğu hakkında açıklamada bulunan Uzm. Dr. Özgür Aslan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

 

“Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanan, bizim eğitim aldığımız zamanda tıp fakültesinde anlatılan derslerimizde gördüğümüz bütün işlemler modern tıptır. Daha sonrasında bizim ve diğer ülkelerin uyguladığı geleneksel tedaviler var. Mesela sülük tedavisi, Hacamat (kupa tedavisi), akupunktur, ozon tedavisi, mezoterapi birçok uygulamanın adını bakanlığımız alternatif tedavi demedi, tamamlayıcı ve destekleyici tedavi denildi. Geleneksel bir yapısı var çünkü binlerce yıllık birikmişlikten geliyor.”

Geleneksel Tıp tedavileri arasında en çok tercih edilen tedavi yöntemlerinden biri olan mezoterapi tedavisine de değinen Dr. Özgür Aslan şu bilgileri verdi:

 

“Mezoterapi geleneksel ve tamamlayıcı tıp prosedürleri içerisinde geçiyor ama normalde modern tıbbın tüm ilaçlarını kullanıyor. Hasta konforu açısından çok iyi bir uygulama. Hasta ilaç poşetiyle gezmiyor. İlaç cilt altından yapılıyor ve 15 gün kadar o bölgede kalıyor. Sadece ağrı kesici ve kas gevşetici olarak düşünmeyin, kanlamayı düzeltici ilaçlarda koyuyoruz içine.”

Milattan önceki dönemlerden günümüze kadar gelen ve günümüzde Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanan bir diğer tedavi yöntemi olan Hacamat ve bel çekme işlemlerinin nerede ve kimlere yaptırılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Özgür Aslan, vatandaşları uyardığı açıklamasında “Eğitim almış hekimler tarafından yapılmış olması lazım” dedi. Dr. Aslan şöyle devam etti:

 

“Türkiye’nin her yerinde her ilçede sağlık hizmeti sunan devletin gönderdiği hekimler var. 112 var onlar ulaşabiliyorlar. Hekim varken hiçbir şekilde başkanlarına kendilerini emanet etmemeliler. Hacamat yani kupa tedavisini Sağlık Bankalığı uygun gördüğü için eğitim programına aldıktan sonra bununla ilgili kanun çıkarıldı. İnsan vücut bütünlüğünü hekimden başka hiç kimsenin bozmaya hakkı yoktur. Hacamat dediğimiz kupa tedavisinde kupayı çıkardıktan sonra cilde yapılan o kesiler insanın vücut bütünlüğü bozmaktır. Hastadan bir miktar kan alınırken hastanın mikroplara açık bir yarasını oluşturuyoruz. Bunun steril şartlarda olması lazım. Eğitimi almış hekimler tarafından yapılmış olması lazım.”

 

Diz ağrıları için uyguladıkları PRP tedavisine konuşmasında yer veren Dr. Özgür Aslan, şunları söyledi:

 

“Diz ağrıları içinde tedavilerimiz mevcut. Hastayı değerlendirdikten sonra diz için uygulamalarımız var. PRP dediğimiz kendi kanından kök hücre elde edip dizin içindeki aralığa verip oradaki kıkırdak dokunun tekrar şekillenmesi oradaki menisküslerin, çapraz bağların tekrardan onarılması açısından etkili tedavi yöntemidir. Ozon tedavisi, PRP, ihtiyaç olursa iyonik asitli hazır iğneler var onları uygun görebiliyoruz. Tüm bel, sırt, boyun ve diz ağrısı gibi kronik ağrılarda hastalarımız hastanemize başvurabilirler bu anlamda. Çoğu için tedavi yöntemlerimiz mevcut. Hepsini değerlendiriyoruz, hastanın ihtiyacı olan ne varsa ona göre bir tedavi yöntemi uyguluyoruz.”

 

Boyun fıtığı tedavilerinde mezoterapi uygulayarak hastanın daha hızlı iyileşmesini ve daha az ilaç kullanmasını sağladıklarını söyleyen Dr. Özgür Aslan şu ifadelerde bulundu:

 

“Boyun fıtığı içinde tedavilerimiz var. Mezoterapi yapıyoruz. Cilt altına 3 mm derinliğe hazırladığımız ilaçları bırakıyoruz. Hastanın buradaki avantajı, ağızdan içilen ilacın 60 da birini biz oraya bıraktığımız zaman oradaki ağrınızı daha çabuk çözüyoruz. Siz o kadar çok ilaç içmemiş oluyorsunuz. Karaciğerinize yüklenmemiş oluyorsunuz. Bağırsak sisteminizi o kadar ilaçla doldurup bozmamış oluyorsunuz ve günlük sabah akşam ilaç kullanmamış oluyorsunuz. Biz o ilaçların çok düşük miktarını cilt altına bıraktığımızda daha hızlı şekilde iyileşmeyi sağlıyoruz.”

 

 


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Bu habere henüz yorum yapılmamıştır, ilk yapan siz olun!...



Bu sayfa da yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan duzcetv.com sorumlu tutulamaz.